2022 yılının son geçici vergi beyan dönemine yaklaştık. İşletmelerin ortakları ve yöneticilerinin gündemini meşgul eden önemli konulardan biride yeniden değerleme. Enflasyon düzeltmesinin 2022 ve 2023 yılı geçici vergi dönemlerinde uygulanmayacağı ancak 31.12.2023 tarihli mali tablolara uygulanabileceği düşünülürse haksızda sayılmazlar. Bu halde işletmeler enflasyonist ortamda eriyen ve gerçek değerlerini yitiren ATİK’lerin mali tablolarında tekrar gerçek değerine ulaşabilmesi için yeniden değerleme müessesini gündem maddelerinin belki de en önüne almış durumdalar.
Yeniden Değerleme Nedir?
Kısaca işletmelerin sabit kıymetlerini enflasyona karşı koruyarak emsal değerlerine getirme işlemi olarak tanımlanabilir.
Kimler Yeniden Değerleme Yapabilir?
Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil olmak üzere yeniden değerleme yapabilirler.
Yeniden Değerleme Müesseseleri Nelerdir?
2022 yılı ve 2023 yılı geçici vergi dönemleri itibariyle mükelleflerin VUK geçici 32 ve VUK mükerrer 298-Ç maddeleri hükümleri dâhilinde yeniden değerleme yapma imkanı bulunuyor.
Bahse konu iki müessese de Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş. VUK geçici 32 ve VUK mükerrer 298-Ç maddesi kapsamında hükümleri doğrultusunda işletmeler sabit kıymetlerini yeniden değerleyip enflasyon etkilerinden mümkün olduğunca arındırabilir. İki yönteminde 31.12.2023 tarihli mali tablolara uygulanacak enflasyon muhasebesi gibi zorunlu olmadığını söylemek gerek.
VUK geçici 32.madde tek seferlik değerleme iken VUK mükerrer 298-Ç maddesi sürekli yeniden değerleme olarak tanımlanıyor.
İşletmelerin önünde 4 alternatif yöntem mevcut.
- Yeniden değerleme yapılmayarak enflasyon düzeltmesi beklenebilir.
- Önce VUK geçici 32 kapsamında değerleme yapılıp daha sonra enflasyon düzeltmesi yapılıncaya kadar mükerrer 298-Ç maddesi kapsamında sürekli yeniden değerleme yapılabilir.
- Tek seferlik VUK geçici 32 kapsamında yeniden değerleme yapılabilir.
- Son olarak sadece mükerrer 298.madde Ç bendi hükmünce enflasyon düzeltmesi şartları oluşan süreye kadar sürekli yeniden değerleme yapılabilir.
-
Karar Alırken Nelere Dikkat Etmeli?
- İşletmelerin sürekli yeniden değerleme yönetimini uygulamaya karar verip başlaması ile birlikte tek seferlik yeniden değerleme hakkı kayboluyor.
- İşletmeler yeniden değerleme hükümlerinden yararlanırken geçici vergi dönemlerinde yararlanmayıp dönem sonuna bırakabilir. Aksi yönde geçici vergi dönemlerinde değerleme yapılıp dönem sonunda yeniden değerleme yapmayabilirler.
- Yeniden değerlemenin herhangi bir hesap döneminde yapılmaması veya eksik yapılması nedeniyle, daha sonraki hesap dönemlerinde, geçmiş hesap dönemlerine ilişkin yeniden değerleme yapılamaz.
- Yeniden değerleme yapılmaya karar verilmesi halinde istenilen amortismana tabi iktisadi kıymet için uygulanması mümkün. Tamamına uygulamak zorunda değilsiniz.
- VUK Geçici 32 inci madde ile daha önce VUK Geçici 31 inci madde hükümlerinden yararlanmayan mükellefler için 31.12.2021 tarihli bilançolarında kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri yeniden değerleme imkanı verilmiştir.
- VUK Geçici 32 inci madde kapsamından yeniden değerleme yapıp, değer artışı üzerinden %2 oranında hesaplanan verginin zamanında beyan edilmemesi veya tahakkuk eden verginin taksitlerinin sürelerinde ödenmemesi ya da kısmen ödenmesi halinde geçici 32. madde hükümlerinden faydalanılamıyor.
- Değer artışı sonrası pasifte özel bir fon hesabına (522 MDV Yeniden Değerleme Artışları) alınan tutarların sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutuluyor. Sermayeye kısmen veya tamamen ilave edilmesi halinde ise bu işlem kar dağıtımı sayılmıyor.
- Amortismana tabi iktisadi kıymetleri için sürekli yeniden değerleme müessesinden faydalanan işletmelerin enflasyon düzeltmesi yaparken en son yeniden değerlenen değerler üzerinden ATİK’lerini enflasyon düzeltmesine tabi tutmak zorunda olduğunu dikkate almalı. Sürekli yeniden değerleme müessesi vergisiz olması sebebi ile avantaj gibi gözükse de bu özelliği işletmelere handikap yaratabilir.
- İşletmenin mevcut yeniden değerleme müesseslerini değerlendirirken enflasyon düzeltmesinin 31.12.2023 tarihli mali tablolara uygulanacağı dolayısıyla işletmeler için doğabilecek vergi avantajlarının 2024 yılı içerisinde gerçekleşebileceğini gözden kaçırmamak gerek.
Tek Seferlik Yeniden Değerleme (VUK Geçici 32.Madde)
VUK geçici 32.maddesinde düzenlenen yeniden değerleme tek seferlik yapılabiliyor. Mükellefler 31.12.2021 tarihinde bilançolarında bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve kayıtlı bulunan taşınmazlarını net değer artış tutarı üzerinden %2 vergi ödeyerek bu madde kapsamında yeniden değerleyebilirler.
En önemli avantajlarından biri sürekli yeniden değerleme kapsamına dahil edilmeyen arazi ve arsaların değerlemeye konu olabilmesi. Bir diğer avantajı da ilk yıl itibariyle ATİK’lerin maliyet bedeline eklenen kur farkları ve faiz giderleri de değerlemeye konu olabiliyor. Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirleniyor.
Net değer artışları hesaplanırken ÜFE oranlarındaki değişim dikkate alınıyor. Değer artışı pasifte özkaynaklar grubunda özel bir fon hesabında gösteriliyor, işletme iktisadi kıymetleri elden çıkarsa dahi fon hesabında gösterilen değer artışları kazancın tespitinde dikkate alınmıyor. Ayrıca geçici 32.madde kapsamında yapılan değerlemeden sonra sürekli yeniden değerleme yapılmaması halinde değer artışı fonu öz sermayeden düşülerek enflasyon düzeltmesi yapılıyor.
Sürekli Yeniden Değerleme (VUK Mükerrer 298-Ç Maddesi)
Diğer bir müessese ise sürekli yeniden değerleme yöntemi. İşletmeler enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibariyle bilançolarına dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlara ait amortismanlarını yeniden değerlemeye tabi tutabilirler. Hesap dönemi içinde aktife giren iktisadi kıymetler için, aktife girdiği hesap döneminde yeniden değerleme yapılamıyor.
Sürekli değerleme sonrasında oluşan değer artışı tek seferlik değerlemede olduğu gibi vergilendirilmiyor. Sürekli yeniden değerlemede yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı kullanılıyor. Kullanılacak yeniden değerleme oranları her yıl ve geçici vergi dönemlerinde Maliye Bakanlığı tarafından duyuruluyor. (2022 3.Geçici Vergilendirmede Uygulanacak Oran %92,93)
Amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirleniyor.
Net değer artışları yine özkaynaklar grubunda özel bir fon hesabında gösteriliyor. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilirse gelir veya kurumlar vergisine tabi tutuluyor.
Bunlar Kapsamdışı
Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler yeniden değerlemeye kapsamında değil bununla birlikte arazi ve arsaları sadece tek seferlik yeniden değerlemede değerleyebilirsiniz.
İnşaat Sektöründe Faaliyet Gösteren Firmalarda Durum Nasıl ?
İktisadi kıymetlerin inşası ile alım, satım işleri ile devamlı olarak uğraşanların aktiflerinde kayıtlı bulunan kıymetler emtia niteliğindedir. Bu sebeple; yeniden değerlemeye tabi tutulması mümkün değil. Ancak işletmelerin kiralamaya konu ettikleri satışını düşünmedikleri emtia mahiyetinde olmayan iktisadi kıymetler için yeniden değerleme hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkün.
Yeniden Değerlemenin Avantajları Neler?
- Yeniden değerleme yapılan sabit kıymetlerin elden çıkarılması durumunda yeniden değerleme sonrası yeni değerler üzerinden kar zarar hesaplanacaktır bu kısım işletme için önemli bir vergi avantajı sayılabilir.
- Yeniden Değerleme işlemine tabi tutulan sabit kuymetler için yeni değerleri üzerinden amortisman ayrılabilecektir bu da firmalar için önemli bir vergi avantajı sağlayabilir.
- Bunun yanında bazı firmaların farkında olmadan teknik iflas sınırında olduğunu daha önceki makalelerimizde paylaşmıştık yapılacak yeniden değerleme sonrası değer artışları ile birlikte özkaynaklar grubunu güçlendirip işletmeleri teknik iflas sınırından uzaklaştırabilir.
- Ayrıca yine FGK’nın getirdiği ilave vergi yükü de özkaynakların güçlenmesi ile birlikte kapsam dışı bırakılabilir. Keza işletmelerin özkaynaklar grubunun kuvvetlenmesi ile birlikte bilançolarının toparlanması ve kredibilitelerinin artması da diğer bir avantajı olarak değerlendirilebilir.
Sonuç
Enflasyon düzeltmesinden önce yeniden değerleme müessesinin birçok anlamda işletmeler için avantaj sağladığı aşikar. İşletmeler haklı olarak kendileri için en avantajlı olan seçenekten faydalanmak istiyorlar. Ancak yeniden değerleme müessesi ile ilgili karar verirken gerek işletme ortaklarının gerekse mali yöneticilerin ve danışmanlarının bir araya gelerek her işletmenin kendi hikâyesi doğrultusunda karar vermesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bir işletmenin amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin kalan faydalı ömürleri, elden çıkarılma olasılığı, şirketin genel vergi politikası gibi birçok bileşen bizi tercih noktasında bütüne götürebiliyor. Örneğin bir işletme arazi ve arsasını değerlemek ister ise tek seferlik yeniden değerleme uygulamasından faydalanacak iken,2023 yılında itfa ömrü tamamlanan bir ATİK için işletme sürekli yeniden değerleme uygulamasından yaralanmayı tercih edebilir. Bununla birlikte ATİK’lerini elden çıkarmayı düşünmeyen ve ilave maliyete ihtiyaç duymayan işletme enflasyon düzeltmesini bekleyebilir.
İşletmeler tercih yaparken karar alma sürecine etkileyen faktörler ile birlikte kendi hikayeleri doğrultusunda tüm bileşenleri bir araya getirip menfaatleri için en uygun olan yöntemi tercih etmeli.