Ekonomik kriz sebebiyle bazı şirketlerin nakit akışları düzensizleşmekte ve yaşanan finansman sıkıntıları sebebiyle öz kaynak dengeleri bozulmaktadır. Kuşkusuz bu en fazla inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaları etkilemektedir. Konut kredilerinin faiz oranlarının beklenen düzeye gerilememesi ile birlikte kredi veren kurum ve kuruluşların kredi pazarlama isteğinin azalması, şirketlerin faaliyetini sürdürebilmesi için kaynak girişini ortaklar tarafından sağlanmaya sevk etmektedir.
Şirketler Ortaklarından Doğrudan veya Dolaylı Olarak Borçlanabilirler Mi?
Şirketler ortaklarından veya ortaklar ile ilişki olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak borçlanarak yarattıkları kaynağı faaliyetlerinde kullanmalarında bir engel bulunmamaktadır.
Ancak burada önem taşıyan birkaç husussa değinmek gerekir..
Şirket ortaklarından aldığı bu borç için geri ödeme yaparken herhangi bir faiz ödemesinde bulunmuş mudur?
Ortağın şirketine borç verme işlemi faizli veya faizsiz süreklilik arz etmekte midir?
Borcun Şirkete Faiz Karşılığında Verilmesi
Şirketlerin ortaklarına borçlanırken dikkat edilmesi gereken nokta alınan borçların hesap dönemi içerisinde herhangi bir tarihte şirketin özsermayesinin üç katını aşmamasıdır. Zira hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacaktır.
İşletmede kullanılan borçların örtülü sermaye sayılabilmesi için;
- Doğrudan veya dolaylı olarak ortak veya ortakla ilişkili kişiden temin edilmesi,
- İşletmede kullanılması,
- Bu şekilde kullanılan borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşması gerekmektedir.
Şirket tarafından ortaktan alınmış borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi halinde bu borçlarla ilgili olarak örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler gider olarak dikkate alınamamaktadır. Şirkete kullandırılan borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi durumunda örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı olarak değerlendirilecektir.
Şirketin gerçek kişi ortağından borçlandığı paralarla ilgili olarak herhangi bir faiz ödemesi durumunda, gerçek kişi ortağa ödenecek faiz bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir.(GVK’nunun 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) (2006/10731 sayılı B.K.K. ile Yürürlük; 23.7.2006), % 15 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.)
Örnek Uygulama
Demir Ltd.Şti ortağı Mert bey şirketin nakit ihtiyacını gidermek üzere 10.000.000 -TL %15 faiz ile borç vermiştir. Şirketin özsermayesi 2.000.000 TL’sıdır.
Öz sermaye =2.000.000 TL
Borç Miktarı = 10.000.000 TL
Örtülü Sermaye = 10.000.000-6.000.000 (öz sermayenin 3 katını aşan kısmı ) = 4.000.000 TL
Ödenen Faiz : 10.000.000 * % 15 = 1.500.000 TL
Dağıtılmış Kar Payı = Örtülü Sermaye * Faiz Miktarı
Verilen Borç Miktarı
= 4.000.000 * 1.500.000
= 600.000 TL
10.000.000
Net Tutar = 600.000 TL
Brüt Tutar = 705.882 TL (Net Tutar * 0,85 ) = 105.882 TL stopaj kesintisi yapılacaktır.
Şirketlerin ortaklarından uzun süreli borç alma işlemi ise idare bakımından ikrazatçılık olarak değerlendirilmekte veya şirketin kayıtdışı işlemlerin fazlalığı yani faturasız satışların olduğu kanısı oluşmaktadır. Kurumun ortaklarına ve ortaklarının ilgili olduğu başka kurumlara devamlı surette faizsiz ödünç para vermesi örtülü kazanç dağıtımı olduğuna dair yargı kararları mevcuttur. Bu sebeple şirket ortaklarının şirketin nakit ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde belirli tarihlerde sermaye koymak suretiyle ortaklık paylarını arttırmaları veya şirketin sermayesini yeni paydaşlar ile güçlendirmeleri finansman sıkıntısı çekilen bu zamanlarda daha makul bir yaklaşım olacaktır.